|
Green Book |
Bu senenin Oscarlarının güçlü adaylarındandı. Başrolündeki iki kişi de bol bol takdir edildi ödüllendirildi. Evet güzel bir filmdi akıcıydı saate baktırmadı ama her zamanki minorities filmlerinden. Her yıl bu tarz bir film öne çıkartılıyor bu da böyle bir şanslı gibi.
|
Incendies |
Neden bu kadar zaman izlemediğimi bilemediğim inanılmaz bir senaryosu olan film. Bu filmi yeni yıla girdiğimiz gece izledim. Çok çok etkilendim. Senaryosu Oldboy etkisi yaptı. Müthis.
|
The Hunt |
Toplum lincini çok güzel anlatan mads mikkelsen'ın kendine hayran bıraktığı güzel bir danish filmdi.
|
Roma |
Üfff yorum yapmayacağım kadar sıkıcıydı. Evet bütün ödüller sana. Netflixin sana verdiği paralarla nerelere geldin.
|
Transit |
Bu filmin konusunu okuduktan sonra izlerken acaba ben yanlış filmi mi izliyorum diyip durdurup internette araştırdım. O derece şüpheye düşürdü. Çünkü film ikinci dünya savaşı dönemi ülkesinden kaçan birini anlatıyordu fakat her şey modern ve günümüzdü. Meğer meseleye farklı bir yerden bakıyorlarmış. Değişikti izlenebilir.
|
Die Welle |
Enteresan bir alman filmiydi. Bir alman lisesi. İki ders biri anarşizm diğeri otokrasi. öğrenciler iki gruba ayrılıyor. Biz otokrasi dersini izliyoruz. Her şeyin demokratik bir şekilde başlarken nasıl kontrolden çıktığını. Senaryosu aslında bir kitapmış ve Erkek Lisesi'nde de okutuluyormuş diye okudum.
|
The Guilty |
Tatlış Tom Hardy'nin Locke filminin çakması The Guilty, tek mekan olup size 90 dakika izleme vaadi veren filmlerden. Eh işte.