7 Temmuz 2011 Perşembe

Efes Pilsen One Love 10


yine bir bilgisayar mağduruyum blogcuğum. şarj aletim yaklaşık iki hafta önce pert oldu bende bilgisayarsız kaldım. bu arada naptım? küçük çaplı bir karadeniz turu yaptım. geçtiğimiz haftasonu ise onelove'daydım. one love benim ilk festivalimdi. bundan önce h2000ler, rockncokelar radarlivelar geçti ama ben hep bluejean, rollingstone,billboard dergileri yardımıyla içim kan ağlayarak bu festivallerden bilgi alabildim. özellikle radarlive beni hayata küstürmüştü. neyse ben açılışımı muhteşem yaptım.


2 temmuz efes pilsen one love 1. gün


heyecanla kendimizi santral istanbul'a attık. ulaşım çok kolaydı. akm'nin önünden servislere bindik. erkenci olduğumuzdan gittiğimizde henüz kapılar açılmamıştı.

123 (pozitif)
festivalin en önemli olaylarından biri sosyal ağlarla festival dinleyicilerini buluşturmaktı. alanın belli başlı noktalarına konan istasyonlara özel bileklerimizi okuturuyorduk ve facebook/twitter accountlarımıza o an ne yapıyor olduğumuz otomatik olarak gönderiliyordu. yanlız bu one like bileklikleri aktive etme kısmı bi yarım saatimizi yiyince 123'ü birazcık kaçırmış olduk. vokalin sesi güzel geliyordu şarkılarda yavaş yavaş güzeldi ama hala öğle güneşi tepemizde olduğundan kendilerine gereken ilgiyi gösteremedik.

alanı biraz dolaşıp diğer sahneyi aramaya koyulduk. santral çok büyük bi yer değil her şey elimizin altında gibiydi o yüzden. dolu dolu müzik sahnesinde toz ve toz vardı. kendilerinin müziği beklediğimin aksine biraz gürültülüydü ordan kaçtık. ana sahnede bu sefer büyük ev ablukada vardı.

büyük ev ablukada
kendilerini okadar çok duydum o kadar çok övüldüler tavsiye edildiler ki bana, bu durum bende ters tepki yaptı ve buzamana kadar kendilerini dinlemekten biraz kaçtım. işte fırsat bu fırsattı büyük ev karşımızdaydı. yine öğle güneşi vardı ama fotoğrafta görüldüğü gibi sahne önü kalabalıktı. kendilerinin hatrı sayılır bir fan kitlesi varmış evet. ama ben hala etkilenemedim çok fazla bu grupta. solist hiperaktifti ya da altında başka şeyler var bilemiyorum.

seni görmem imkansız (pozitif)
dolu doluya geçtik bu sefer ve sahnede seni görmem imkansız vardı. böyle karılıklı oturmuş iki kadın müzik yapıordu. sound inanılmaz sıkıcıydı çok fazla kalamadık. aynı sahnede sonrasında yer alan stand up show ise bunun burda ne işi var dedirtti. orda sahne almayı bekleyen bir sürü başarılı grup varken stand up bence gereksizdi. aslına bakarsak dolu dolu müzik sahnesini genel olarak eksik buldum. daha başarılı albümlü kitleli gruplara yer verebilirler böylece ana sahneyle yarışır hale getirebilirlerdi. biz tabi bu arada nneka'yı kaçırdık.

yora(by fatih cihangir selimoğlu)
sonunda bütün şarkılarına eşlik edebileceğim bir grup sahne almıştı. tabikiii YORA. şükür dedik sahne önünde yerimizi aldık. kendilerini kaçıncı izleyişim bilmiyorum ama kesinlikle en çok özlediğim türk grup onlar ahaha. her zamanki gibi kalabalık ve enerjik ekip olarak sahneyi doldurdular. etraf tanıdık eş dost kaynıyordu. sürekli bi naber nasılsınlar havada uçuşuyordu. hava güzeldi, insanlar güzeldi, yora güzeldi daha ne istiyelim allahtan bilemedik.


happy mondays
yora bitince yavaş yavaş ana sahneye akalım dedik. biraz çimlerde oturduk. bu arada yemek yedik. ay yemekler çok kötüydü. efesin sponsor olduğu bi festivalde biranın hala pahalı olması gerçeğine anlam veremedik. bu sırada okulun kendi kantinini o berbat yemekleri yedikten sonra fark ettik ve ertesi gün kesinlikle nerede yemek yiyeceğimizi biliyorduk.

happy mondays hiç dinlemedim belki de hiç duymadım ama çok eğlenceli görünüyorlardı sahnede. böyle kıpır kıpır da bir müzikleri vardı. onlar sahneden inince alan bir boşaldı. bizde birden  kendimizi en önde bulduk veee manic street preachers'ı en önde izlediiiiiiik.

manics
manic street preachers'ı geç buldum ama çabuk yakaladım. son albümleri birbirinden güzel. bence yıllar sonra yaptığı albümlerle bile başarı yakalayabilmiş olmaları takdire şayan çünkü genellikle son albümler kariyer çöküşüdür, batırır, rezil eder, hayranları nefret ettirir. galler bayrakları açılmış olması çok güzeldi konser sırasında. enerji çok yüksekti. bütün sözlere eşlik edemesem de nakaratlarda elimden geleni yaptım. konserden ağızlarımız kulaklarımızda ayrıldık. benim için en önemli an everlasting'in akustik çalınmasıydı. off off ne de güzel şarkıdır. ocean spray, your love alone is not enough, postcards from a youngman derken konser bitiverdi.

3 temmuz efes pilsen one love 2. gün


2.gün ilk gün gittiğimizden daha geç bir saatte vardık alana. çünkü günün en sıcak anında çıkacak olan talihsiz grupları maalesef dinlemiyorduk. hava daha da sıcaktı bu nedenledir ki insanlar daha da bir açılmış saçılmış geldi alana. bu sefer one like bilekliklerimizden daha fazla yararlandık bol bol fotoğraf çektirdik. ben bir türlü kameraya bakmayı beceremedim.

ilk izleyeceğimiz grup sapandı.

sapan
kendilerini daha önce görüp duymamıştım. varlıklarından haberim yoktu oysaki gitarsitleri esermiş. zaten sapan ismi de çok saçma SAPAN geldi ehehe. madem yeni gruplar dur biraz reklam yapayım.

http://www.myspace.com/sapanonline

vokalin sesini beğendik, farklı dillerde şarkı söylemeleri güzel, kendi şarkıları da fena değildi ama bence grup ismi biraz sakat. yani bence bi grubun isminin ilk izlenimi çok önemli. onlar için her hangi bir önemi var mı bilmiyorum (illa ki vardır değil mi) ama sapan ismini değiştirmelerini önerirdim.


sapandan sonra hemen ana sahneye koştuk çünkü günün bombaları art ardaydı.


cake (pozitif)
cake'i tabi ki duydum ama gel gelelim kaç şarkı biliyorsun. ZERO. bir tek perhaps perhaps perhaps coverını biliyordum onu da çalmadılar iyi mi puhaha. ama seyirciyle iletişimleri o kadar güzeldi ki ben kendimi konserden dışlanmış hissetmedim. hep alkışladık hep beraber eşlik ettik hep beraber de bağırdık. on numara konser grubu ilan ediyorum kendilerini. ayrıca konser sırasında mutluluktan ölmemizi sağlayan etkenlerin en önemlisi grubun gitaristiydi. tanrım o nasıl duruş karizma ve yakışıklılık. öldük öldük kendisine bol bol fotoğrafını çektik ahahah.


cake indi ve sahnede THE EDITORS sayın seyirciler.


editors(pozitif)
editors beni heyecanlandıran gruplardan biriydi. performanslarını dört gözle bekliyordum. belli başlı şarkılara hakimdim ama genel olarak çok eşlik edebilecek durumda değildim. editors genel olarak efes pilsen one love'ın en iyi performansı seçilmiş. doğru olabilir. şahsen suede'i dışarda tutarsam ben de böyle diyebilirim ama bilirsiniz ki bu konuda çok objektif olamayacağım. smokers outside hospital, papillon, munich vs devam ettiler. solistleri tom smith mikrofonla bir cilveleşti bir cilveleşti sormayın. kendisinin paçalarından karizma akıyordu. gözümüz gönlümüz açıldı vallahi. o mtv'lerden youtube'lardan izlediğimiz performans işte karşımızdaydı. çok acayip geliyor bana ya. hayatımda ilk defa yaşadığım için sanırım.


(pozitif)
editors sahneden indiğinde bende bir heyecan dalgası yayılmaya başladı. elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemiyordum. zaman geçmek bilmiyordu. o kırk dakika geçirdiğim en uzun kırk dakikadan biriydi. suede birazdan karşımda olacaktı. hala durup düşünüyorum fotoğraflara bakıyorum bilekliğime bakıyorum ve acaba gerçekten ben o konserde miydim diyorum. allah herkese bayılarak ölerek dinlediği grubu sahnede izleme imkanı versin hakikaten bambaşka bir deneyim. hele bir de imkansızın gerçekleşmesi daha güzel.çünkü suede yıllar önce dağılmış bir grup. yeniden birleşseler bile organizatörler için çok tutulcak bir tercih olacağını düşünmemiştim çünkü işin ucunda para kazanmak denilen olay da vardı ama yine de olmuştu suede geliyordu.


suede(pozitif)
this hollywood life ile başladı konser. gözlerime inanamıyordum brett anderson işte burda tam karşımda. off hiç yaşlanmamış sanki. yıllar hiç geçmemiş. 90larda bu yaşlardayım sanki. hala genç hala enerjik. grubun diğer elemanları bütün yükü brett'in omuzlarına yüklemişler. seyirciyle iletişim onun işi ve bu konuda hiç bir problem yok. gözümüzün içine bakarak sahnenin en ucuna gelerek söylüyor şarkıları. beni en çok şaşırtan ise seyirciler. herkes suede için orda. şarkılar hep bir ağızdan söyleniyor. sanki o günkü tek konser suede'in. trash, filmstar, so young hepsi sıralanıyor. benim için en önemli şarkı everything will flow söyleniyor. gözümü kapatıyorum hayır mp3'den duymuyorum bu sesi tam karşımda. flashboy geliyor. it's the same old show, he is a killer he is a flash boy diye bağırıyoruz. she, walking like a killer diyoruz. here they come the beautiful ones diyoruz. biz yoruluyoruz brett yorulmuyor. we are the pigs we are the swine. ve son şarkı saturday night. sahneden iniyor herkesle el ele tutuşuyor. bende film kopuyor o sıralarda. oha lan brett gözümün içine baktı göz kırpı elimi tuttu. allahım sanırım level atladım şu hayatta diyorum. inanılmaz mavi gözleri varmış o an daha da dikkatine varıyorum. konser bittiğinde bende aptal bir mutluluk var. yetti mi tabi ki hayıır. nasıl yetsin bu konser bu izleyiciye. resmen suede'e susamış bir kitle mevcuttu santralistanbul'da. 


ertesi gün one love bilekliğime bakıyorum. arkadaşlarımla konuşuyorum ama yok bulutlardan inemiyorum bi türlü. her şey bir rüya gibiydi. bundan sonra ben tamamım artık. gözüm başka konserlerde değil. suede'i bir kez daha getiren organizasyonun da kölesi olurum 100lira olsa gene veririm feda olsun. 


böylece ilk festivalimizin de kapanışını yapmış oluyoruz. bir daha gittiğim hangi konserin böyle ayrıntılı blogunu girermiyim bilmiyorum ama gaza gelirsem sadece suede konseri için ayrı bir post bile girebilirim. allahım ne de güzel grupsunuz.


efes one love'ı ve pozitifi çok çok tebrik ediyoruz. sorunsuz temiz mutlu bir festival deneyimi geçirdik. ses sistemindeki sorun için geçmiş olsun. konser sırasında kendi kendime dedim ki ulan şu konserde bir de arcade fire ve arctic monkeys olsaymış ne tadından yenmez olurmuş bee. kim bilir belki seneye o da olur.

9 yorum:

Mia Wallace dedi ki...

ya festivali yaşadım resmen harika yazmışsın çok güzeldi!!

ve suede ahh ord aolmadığım çok mutsuzum hem de so young kaçtı of :(

gürültü dedi ki...

miaa cok tesekkur ederimmm. keske gelseydin ama dilerim gene konser olur hep beraber giderizz

Prometheus dedi ki...

senin adına çok sevindim festivalin iyi geçmesine de biz neden izleyicileri göremiyoruz , neden sizin fotonuz yok! (devlet bahçeli mod on :P)
eheheh :)))

gürültü dedi ki...

bugüne kadar hiç koymadım sırf facebook profili yüzünden bile başıma onbin olay geldi:D

Prometheus dedi ki...

hadi ya merak ettim şimdi ama bu sorunu nasıl çözsek bilemedim :)

not: benim de facebookum yok :)

gürültü dedi ki...

artık google plus'a başlarsın:D

Prometheus dedi ki...

pek sanmıorum başlamam heralde :D

gürültü dedi ki...

iyi yapıyosun ya vakit kaybı hepsi

gürültü dedi ki...

hiç gerek olmaması:D